DEVAM: 29- Selefin
Yaşamları Hakkında
(:-2535-:) Ebu Hureyre der ki: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem) zamanında hurma ve su dışında yiyecek bir şeyimiz yoktu."
- - -
İsnadı hasendir. Hadisi
Ahmed (2/298, 354, 355, 405, 416, 458), İbn Hibban, sahih (683), İbn Adiy,
Kamil (3/949), Bezzar 4/261 (3677), Tirmizi (3354) ve Ebu Ya'la 2/37 (676)
(:-2536-:) İbn Abbas bildiriyor: Hz. Ebu Bekr sıcağın şiddetli olduğu
bir zamanda çıkıp Mescid'e gitti. Ömer bunu işitince: "Ey Ebu Bekr! Seni
bu saatte dışarı çıkaran nedir?" diye sordu. Ebu Bekr:
"Açlığın
şiddetinden çıktım" karşılığını verdi. Ömer: "Yaılahi beni de bundan
başka bir şey çıkarmadı" dedi. Kendileri bu hal üzere iken Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem) yanlarına çıkıp gelerek:
"Sizi bu saatte
dışarı çıkaran nedir?" diye sordu. Onlar: "Vallahi karnımızdaki
açlığın şiddetinden dolayı dışarı çıktık" cevabını verince, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) :
"Canım elinde olana
yemin olsun ki, beni de bundan başka bir şey çıkarmadı. Kalkın!" buyurdu
ve Ebu Eyyub el-Ensar'i"nin kapısına gelene kadar yürüdüler. Ebu Eyyub
el-Ensar'i' her zaman Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e süt veya yemek
saklardı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de o gün gecikip o zamana
kadar gelmeyince, Ebu Eyyub yemeği ailesine yedirip kendisine ait hurma
bahçesinde çalışmaya gitmişti.
Kapılarına
ulaştıklarında Ebu Eyyub el-Ensarl'nin hanımı çıkıp: "Hz. Nebi ve
yanındakiler hoş gelmiş!" dedi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) ona:
"Ebu Eyyub el-Ensar1 nerede?" diye sorunca, bahçesinde çalışan Ebu
Eyyub onu işitti ve acele bir şekilde gelerek:
"Nebi ve
yanındakiler hoş gelmiş! Ey Allah'ın Resulü! Sen bu saatte gelmez idin"
dedi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): "Doğru söyledin" buyurdu.
Ebu Eyyub bahçeye gitti ve bize üzerinde kuru hurma, yaş hurma ve koruk hurma
bulunan bir salkım kesti. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) :
"Niye öyle yaptın
ki? Bize sadece kuru hurma toplasaydın" buyurdu. Ebu Eyyub: "Ey
Allah'ın Resulü! Senin kuru hurma, yaş hurma ve koruk hurma yemeni istedim.
Bunların yanında sana bir de hayvan keseceğim" deyince:
"Eğer kesersen süt
veren hayvan kesme" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Eyyub bir dişi oğlak veya
bir teke kesti. Hanımına da: "Hamur yoğur ve ekmek yap. Sen ekmek yapmayı
da iyi bilirsin" dedi. Tekeyi alarak onunla yemek yaptı, yarısını da
pişirdi. Yemek hazırlanıp Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ve ashabının
önüne konulunca, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) pişmiş etten bir
parça alıp onu bir ekmeğin içine koyarak:
"Ey Ebu Eyyub! Bunu
Fatima'ya götür. Çok gün oldu öyle bir şey yemedi" dedi. Ebu Eyyub da onu
alarak Fatıma'ya götürdü. Yemeklerini yiyip karınlarını doyurduktan sonra Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem):
"Ekmek, et, kuru
hurma, yaş hurma ve koruk hurma" dedi ve gözleri yaşardı. Sonra:
"Canım elinde olana yemin olsun ki, bunlar kıyamet günü hesaba
çekileceğiniz nimetlerdendir. Allah Teala şöyle buyurur:
«Nihayet o gün (dünyada
yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba
çekileceksiniz»."[Tekasur 8] Bu, Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'in ashabına ağır gelmişti. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Eğer öyle bir şeye
denk gelirseniz elinizi uzatacağınız zaman: «Bismillah», doyduğunuz zaman da:
«Bizi doyuran, bize nimetlerinden verip lütufta bulunan Allah'a hamd olsun»
deyin. Bu dua, o yemeği(n şükrünü) karşılar" buyurdu. Kalktığı zaman da
Ebu Eyyub'a: "Yarın bize gel" dedi.
Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem kendisine iyilikte bulunan birini ödüllendirmeyi severdi. Ebu Eyyub
bunu duymazlıktan gelince Hz. Ömer:
"Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem) yarın yanına gelmeni emrediyor" dedi. ikinci gün Ebu
Eyyub, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanına gittiğinde Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem) ona cariyesini verip:
"Ey Ebu Eyyub! Ona
iyilik ve hayırda bulun. O yanımızda olduğu müddetçe ondan hayırlı şeyler
dışında bir şey görmedik" buyurdu. Ebu Eyyub cariyeyle Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanından çıkınca:
"Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in vasiyetine karşılık onu azad etmekten başka
bir şey bulamıyorum" dedi ve onu azad etti.'
- - -
İsnadı hasendir.
Hadisi İbn Hibban, İhsan 7/324, 325 (5193), Taberani, M.es-Sağir (1/67, 68),
Ebu Ya'la (250, 6177, 6942) ve Bezzar 4/263,264 (3681)